Kayıtlar

Haziran, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

mani

daha önceleri, yakıcı sıcağın yerini ılık bir kızıllığa terk ettiği yaz akşamüstlerinin ve yazla beraber umutların da sonuna gelinen bu zamanda, ilk defa her şey yeni başlıyordu. içimi umutla dolduran bu temmuz havasında garip bir hafiflik vardı. sanki saçlarımın ucundan damlayan su, esen yele dokundukça ufukta asılı kalan kızıllığa karışarak gökyüzünün moruna akıyordum.  başımı uzattığım pencereden hızlanarak vuruyordu yüzüme akşam rüzgarı, ankara geceleri yazları da serin olurdu. geceye hazırlanan rüzgar ıslak saçlarımı adeta okşuyordu; nefesime gülücükler dolduruyordu, bilmem neden...  hiçbir zaman iyimser bir insan olmadım ama bazı bazı içim yaşama dair umutlarla dolar böyle. geçmişten bir koku, havanın ağırlığı, kısa bir melodi, bir anı, hatırlayış... bu temmuz yelinin aklıma estirdiği hangi özlenen günün anısıydı tahmin etmek mümkün değil, yine de belli ki andan zevk aldığımı duyduğum nadir zamanlardan biriymiş. oysa ben temmuzları hep yaz sonunun korkusuyla yaşardım, o yüzden...