Kayıtlar

Şubat, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sahibine ulaşamayan bir mektup

Bu mektubu sana göndermeye asla cesaret edemeyeceğimi biliyorum ama Sait Faik gibi ben de yazmazsam deli olacağım, hatta belki çoktan oldum. 'Sen' demek bile ağırıma gidiyor, uzun zamandır adını bile ağzıma alamamışım ki senle nasıl konuşabilirim, aklım almıyor. İşte bu yüzden bu mektup asla 'sana' ulaşmayacak sevdiğim, içim acıyor. Sana sitem edecek kadar güçlü değil zihnim, gereksiz yere bir iki kelime dahi yazacak gücüm kalmadı. Canım öyle acıyor ki şu kağıda, şu mürekkebe akmıyor, dile gelmiyor bir türlü; o çok güvendiğim sözcükler şimdi hiçbir şeyin anlamını doldurmuyor. Sen gittiğinden beri hiçbir kelime hayatımdaki yerine oturmuyor sevgilim, hepsi ayaklandı beni terk etmemek için tek nedenleri var o da geri döneceğine dair ufacık bir umut. Onu da yitirmek üzereyim bu günlerde. Kaç ay oldu sensiz? Senin içinde sensiz? Her sabah senle uyanıp senle uyuduğum kaçıncı ay? Kaç baharda sensiz bu şehre cemre düştü? Sensiz akıp giden şu zamanda ne kadar kayıp ver