Kayıtlar

Mayıs, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Merdiven paradoksu

Resim
Günler, birbirini kovalayan birer vagondur. Bu vagonların bağlı olduğu lokomotif 'gelecek'tir ve bu 'zaman treni' insan çapı etrafında son vagonunu kovalar durur. Gelecek, dönüp dolaşıp yine bugünün kapısını çalar. İnsanlar geleceği hayal ederek bugünlerini birer yumurta gibi gelecek pastalarına kırar ken hiç düşünmezler ki bu gelecek belki de hiç gelmeyecek... Bugünümüzü yarın için, yarınımızı sonraki gün ve ondan sonrakini de bir ertesi için feda ederiz. Böylece hiç yakalayamadığımız 'gelecek' için elimizdeki bütün 'bugün'leri tüketiriz. Peki, elde ne kalır?   Her insan, yalnızca öngördüğü, beklediği, umduğu şey için yaşar. Bütün yaşamı, öyle bir biçimde kurulmuştur ki, her anın onu izleyen bir anı hazırladığını, her saatin  ondan sonra gelecek bir saati, her günün, ardından gelecek bir günü hazırladığını bildiği ölçüde onun için bir değeri vardır. Bütün yaşamı, düşlerden, ideallerden, tasarılardan, beklentilerden oluşur -bütün şimdiki za