mı mi mu mü

 hep söylenir: hayatta bir başkasını mutlu etmekten büyük mutluluk yoktur. peki bunun sınırını nerede çekiyoruz? 

kendinden vazgeçerek hayatını bir başkasını mutlu etmeye adadığın durumla başkalarını mutlu etmeye çalışırken (en azından üzmemeye) kendini önceliklendirdiğin durum arasında bir denge kurulabilir mi? kurulabilirse, nasıl? 

başkalarını mutlu etmek ufak hediyeler, nazik birkaç söz ve ilgi göstermekten fazlasını mı ifade eder ya da kimi zaman etmeli mi? birini mutlu etmenin kendi ebedi mutluluğumuzun yegane geçidi olup olmadığını çok geç olmadan anlamanın bir yolu var mıdır, yoksa hayatta her zaman ne olursa olsun kendimizden vazgeçmemek hayat macerasının her anında mutluluk duyabilmenin anahtarı mıdır? 

aklında bu kadar çok soru olan bir insan kendiyle bir an için olsun mutlu olabilir mi? yoksa kafasının içindeki soru işaretlerini susturacak uğraşlarla hayatını çarçur etmeye mahkum mudur? 

Yorumlar