"Sonra bir gün çıkarım, sen 'artık dönmez' derken"
"Bugüne dek yaşadığımız yoğunluklu duygusal olayların bıraktığı inançlar ve bunların kodlamaları bilinçaltımızı oluşturuyor." imiş. Doğrudur. Bu bilinçaltlarını insanlardan korumalı. Fark etmeyiz, çok küçükken bize küsen 'dost'larımız, bizi köşemize sindiren zalım sınıf arkadaşlarımız, topumuzu alıp bizi oynatmayan 'mahalleden abi'ler, beğendikleri oyuncaklarımızı yürüten kalleşler, kırılmış sınıf camının suçunu paylaşmayan ispiyoncular, cimcikleyen anneler, kızan anneler, yanlış bir şey yapınca '"evde gösteririm ben sana" bakışı' atan anneler, misafirlikte "yok teyzesi o yemez" diye açlığımızdan utandıran anneler, asker babalar, döven alkolik babalar, her gece kavga eden anne babalar, aşağılık kompleksini bastıramayıp öğrencisine eziyet eden öğretmenler, dalga geçen arkadaşlar, parmakla gösteren insanlar, utandıranlar, üzenler, etkileyenler ve niceleri, hepsi, hepsi hayatımızda ezilen birer kelebek. Seneler sonra bu kel